Canlı yayın yapan ITV kanalının İngiliz spikerinin bile yurt dışındaki izleyicilerimize bu törenlerin ne kadar komik geldiğini hayal edebiliyorum minvalindeki cümlelerinden de anlayabileceğimiz üzere İngiltere pek değişik bir rejimsel yapıya sahip. Tarihte ilk defa canlı yayınlanan İngiltere’deki tahta çıkış seremonisini izlediyseniz, size sanki bir Shakespeare tiyatro oyununa gitmiş gibi hissettiren sürreal sahnelerin arasında ufak ama önemli bir detayı kaçırmış olabilirsiniz. Haşmetli bir kraldan çok kendisine dikte edilen ifadeleri onaylamak zorunda kalan bir devlet görevlisi görüntüsü veren III. Charles, konuşmasında anayasal düzene bağlılığından bahsederken, “Kendime ait toprakları da kamunun yararına hazineye bırakıyorum” ifadesini kullanmıştır.
Birleşik Krallık’ın yazılı bir anayasası yoktur. Parlamento tarafından kabul edilen her yasa (“Act of Parliament”) anayasanın bir kısmı haline gelir. Bu nedendir ki İngiltere’de bir devlet kurumunun işleyişini anlayabilmek pek çetrefilli bir iştir; yüzyıllar öncesinde parlamento tarafından geçirilen yasalara bakmak, bununla da yetinmeyip içtihatların nasıl işlediğini incelemek gerekir. Magna Carta’dan beri önce kral ve lortlar arasında, daha sonra kral ve parlamento arasındaki güç çekişmelerinin tezahürü olarak evrimleşmiş bir hukuk devletinden söz edebiliriz.
Osmanlı dahil tarihteki birçok imparatorluk ve krallık gibi İngiltere’de de çok teknik bir detay olarak da olsa halen tüm toprakların sahibi kral ya da kraliçedir. Özel mülk sahipleri aslında bu mülklere sahip olma hakkını tacın rızasıyla ellerinde tutarlar. Günümüzde bile sahipsiz kalan bir arsa, belirli bir prosedürden sonra tacın üstüne geçer. Daha da ilginci ise halen Britanya’nın toplam yaklaşık 1 milyon 960 bin hektar büyüklüğündeki topraklarının özel mülkiyet statüsünde olmamasıdır. Misal Londra’nın en meşhur ve işlek caddelerinden Regent Street’ın tamamı artık Charles’a aittir. Buna mukabil hükümdar, devlet kurumlarının işleyişi için gerekli masrafları (parlamento giderleri, memur maaşları, savunma masrafları vb.) karşılamakla sorumludur. Ancak 1760 yılında III. George kendine ait mülkleri devlet hazinesine bırakmış ve bunun karşılığında kraliyet masraflarının karşılanması için parlamento tarafından belirlenen bir ödenek (“civil list” 2011’den itibaren “sovereign’s grant”), alma geleneğini getirmiştir. O günden bugüne tahta çıkan her hükümdar, yeni kral III. Charles dahil, bu prosedürü tekrar etmiştir. Kraliyet ailesinin mülklerini “Crowne Estate” adında bir “şirket” yönetir. Rakamlara bakacak olursak 2020-2021 için hükümdara verilen ödenek yıllık 86.3 milyon sterlin olarak açıklanmıştır. Bu demek oluyor ki Kraliyet Ailesi’nin bir İngiliz vatandaşına yıllık maliyeti 1.29 sterlindir.
1992 ABD Başkanlık Seçimleri öncesinde Bill Clinton’ın en bilinen ve belki de seçimi kazandıran sloganı, “It’s the economy, stupid”, en nihayetinde günün sonunda vatandaşın cebine giren paraya bakarak karar verdiği gerçeğini vurgular. Daha önce bahsettiğimiz gibi her ne kadar Britanya halkı kraliyet ailesine sevgi ve bağlılık duysa da bu ilişkinin “tamamen duygusal” olmadığı da açıktır.
Geçen hafta 70 yıllık hükümdarlığının ardından 96 yaşında ölen Kraliçe II. Elizabeth’in tabutu Londra’da halka açık bir tören eşliğinde Westminster Salonu’na götürüldü ve halkın ziyaretine açıldı. Kraliçe’nin cenaze töreninin yapılacağı 19 Eylül’e kadar naaşını isteyen herkes ziyaret edebilecek. Londra sokakları Kraliçe’ye veda etmek isteyenlerle doldu taştı. Geceyi çadırda geçirenler oldu. Thames Nehri boyunca kilometrelerce kuyrukta bekleyişin 50 saati geçtiği ifade edildi. Eski Başbakan Teheresa May de kuyrukta bekledi. Türkiye’den Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun katılacağı cenaze töreni gelecek pazartesi günü yerel saat ile 11.00’de başlayacak. ABD Başkanı Joe Biden tören kural- larından muaf tutuldu. İngiltere’ye başkanlık uçağı AF1’la gidecek ve şehir içinde kendi zırhlı aracını (Beast) kullanacak.
Kraliçe’nin naaşını taşıyan katafalkın dört bir köşesi 24 saat boyunca kraliyet askerleri tarafından korunuyor. O askerlerden biri nöbeti sırasında bayıldı. Kraliçe’nin kuzeni Kent Prensi Michael’ın kızı Leydi Gabriella’nın da önceki gün düzenlenen ayinde bayıldığı bildirildi.
Benzer Haberler
ABD'li aktivisti 180 metreden vuran saldırgan yaka paça yakalandı
Mısır 40 bin askeri sınıra yığdı! Özel kuvvetler hazır bekliyor
Netanyahu'nun Gazze'yi işgal ısrarının arkasında Trump'ın baskısı var
Putin'den İran'a destek: Sinyalleri verdik, seçenekler masada
ABD'li gazeteden Suriye manşeti: İsrail korkunç bir hata yapıyor
Dublin'de sokaklar yangın yeri
Scholz'a yüz felci geçirten soru! Verdiği tepki basın toplantısının önüne geçti
ABD'li senatör Bob Menendez, yolsuzluk suçlaması sonrası ABD Senatosu Dış İlişkiler Başkanlığı görevinden istifa etti