Oğuzcan Atış / Milliyet.com.tr - Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle başlayan savaş devam ederken, Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü tarafından yayınlanan küresel silah ticaretine ilişkin rapor, dikkatleri silahlanan ülkelerin üzerine çekti. Rapora göre, 2017-2021 döneminde küresel silah ticareti bir önceki dönem olan 2012-2016'ya oranla yüzde 4.6 oranında düştü. Ancak silah satışında yaşanan düşüşe rağmen Avrupa, Orta Doğu ve Asya’ya yapılan silah satışlarına ilişkin bilgiler, bu bölgelerde bulunan devletlerin ciddi şekilde silahlandığını gösteriyor.
Küresel silah ithalatında en büyük artış Avrupa’da yaşanırken, bölgede 2017-2021 döneminde bir önceki dönem olan 2012-2016'ya oranla yüzde 19 daha fazla silah alımı yaptı. Bu küresel silah ticaretinin yüzde 13’ünü oluşturdu. Avrupa’da en çok silah alımı yapan ülkeler İngiltere, Norveç ve Hollanda oldu. Uzmanlar, birçok Avrupa devletinin ABD’den yeni savaş uçakları sipariş ettiğinin altını çizdi ve önümüzdeki dönemlerde Avrupa’nın küresel silah ticaretinde sahip olduğu yüzdeliğin artacağını belirtti. Öte yandan Ukrayna’da yaşanan silahlı çatışmalara rağmen 2017-2021 döneminde bu bölgede silah ithalatında ciddi bir artış yaşanmadı.
Asya bölgesi, 2017-2021 yılları arasında yapılan küresel silah transferinde yüzde 43 ile en büyük dilime sahip oldu. Bölgede bulunan 6 devlet, dünyanın en büyük 10 silah ithalatçısı oldu. Hindistan, Avustralya, Çin, Güney Kore, Pakistan ve Japonya dünyanın en büyük silah ithalatçıları olarak belirlendi. 2012-2016 ve 2017-2021 arasında Güney Asya'ya yapılan silah ithalatı yüzde 21, Güney Doğu Asya'ya yapılanlar ise yüzde 24 düştü. Aynı dönemde, Avustralya'nın ithalatındaki yüzde 62'lik artış nedeniyle Okyanusya'ya yapılan silah ithalatı yüzde 59, Doğu Asya'ya yapılan ithalat ise yüzde 20 arttı.
Asya’da bölgesinde bulunan ülkelerin yaptığı silah alımlarının başta Çin ile yaşanan gerilim sebepli olduğunu belirten Turan Oğuz, Kuzey Kore’nin yarattığı tehdit ve Rusya-Japonya arasında yaşanan Kuril Adaları sorunun da silahlanmanın sebepleri olduğunu söyledi. Oğuz sözlerine, “Özellikle Güney Çin denizinde bir anlaşmazlık var. Çin bu bölgede bir süredir yapay adalar inşa ederek hakimiyet kurmaya çalışıyor ve bölge ülkelerinin hava sahasını sık sık ihlâl ederek bölgede tedirginlik yaratıyor. Yaşanan bu gelişmeler tüm Asya Pasifik bölgesinde bir silahlanma yarışı başlatmış durumda. Bölgede artan bir gerilim var ve bu silahlanma alımını ciddi oranda artırmış durumda” diye devam etti ve Asya Pasifik bölgesindeki silahlanmanın arkasında yatan nedenleri özetledi.
Orta Doğu ülkelerinin 2017-2021 yılları arasında yaptığı silah ithalatı bir önceki döneme oranla yüzde 2,8 artış gösterdi. Önceki dönemler olan 2007-2011 ve 2012-2016 yıllarında bölgedeki silah ithalatında yüzde 86’lık bir artış görülmüştü.
SIPRI raporuna göre 2017-2021 yılları arasında 'En çok silah satan 10 ülke' ve silah adedi
Yemen’de devam eden çatışmalar ve İran’ın körfez ülkeleri üzerinde oluşturduğu tehdit algısının Orta Doğu bölgesinde gerçekleştirilen silah ithalatında önemli bir rol oynadığı düşünülüyor. Dünyanın en büyük ikinci silah ithalatçısı olan Suudi Arabistan'ın silah ithalatı 2012–2016 ve 2017–2021 yıllarında arasında yüzde 27 arttı.
Katar’ın silah alımındaki artışı ‘niteliğe yatırım’ olarak değerlendiren Oğuz, “Katar coğrafi olarak küçük bir ülke. Yani yüzlerce silah alabilecek ve bunları muhafaza edecek bir durumu yok. Bu sebeple nicelikten çok niteliğe yatırım yapıyorlar. Yani silah alımı konusunda hareket şekilleri ‘Paramız var alacaksak en iyisini alalım’ şeklinde” ifadelerini kullandı.
ABD VE FRANSA’NIN PAYI BÜYÜDÜ
SIPRI verilerine göre ABD, küresel silah ihracatında liderliğini sürdürüyor. ABD, silah satışını 2012-2016 ve 2017-2021 arasında yüzde 14 oranında artırdı. Bu artış ABD’nin küresel pazardaki payını yüzde 32’den yüzde 39’a çıkardı.
SIPRI raporuna göre 2017-2021 yılları arasında 'En çok silah alan 10 ülke' ve silah adedi
Rus ordusunun Ukrayna’ya girmesinin ardından Rusya üretimi olan silahların başarı oranları da tartışılıyor. Turan Oğuz, “Silah satışı iki ayak üzerinden şekillenir. Bunlardan birisi teknik yeterliliktir, bir diğeri ise siyasi ilişkilerdir. Silah satışında siyasi ilişkiler ön plandadır yani silah satışı aslında bir nevi taraf seçmek anlamına gelir. Bu anlamda bakılırsa Rusya etkisi altında olan ülkeler Rus silahları almaya, NATO etkisi altında olan ülkeler ise batı silahları almaya devam edecektir. Bu iki grup dışında Fas, Hindistan ve Mısır gibi ülkeler ordularında hem Batı üretimi hem de Doğu üretimi silahlar bulundururlar. Bu ülkeler için Rus silahlarının başarısız olması elbette belirleyici olacaktır. Rusya, hazır olarak belirttiği birçok silah sistemini Ukrayna’da kullanmadı. Bunun silah pazarına sonuçları elbette olacaktır fakat Rusya’nın silah satışlarını sıfırlamak elbette pek mümkün değil ama yeni pazarlara girmesi zor hale gelebilir" diye konuştu.
Fransa, 2017-2021'de küresel silah ihracatının yüzde 11'ini oluşturarak, üçüncü en büyük silah ihracatçısı oldu. Fransa, silah ihracatını 2012–2016 ve 2017–2021 arasında yüzde 59 artırdı. Fransa’nın silah ihracatını artırmasında Rafale savaş uçaklarına artan ilginin ve siparişlerin etkili olduğu düşünülüyor. Fransa’nın pazar payının artışında uçar unsurların ve deniz unsurlarının belirleyici olduğunun altını çizen Savunma Politikası Analisti Turan Oğuz, “Fransa’nın pazar payının büyümesinde Rafale uçaklarının etkisi büyük oldu. Ayrıca Fransa savaş gemisi satışlarında da kendi adına önemli satışlar yapıyor. Bu iki kalemin Fransa’nın silah ihracatının en önemli iki unsuru olduğu söylenebilir” şeklinde konuştu.
Benzer Haberler
ABD'li aktivisti 180 metreden vuran saldırgan yaka paça yakalandı
Mısır 40 bin askeri sınıra yığdı! Özel kuvvetler hazır bekliyor
Netanyahu'nun Gazze'yi işgal ısrarının arkasında Trump'ın baskısı var
Putin'den İran'a destek: Sinyalleri verdik, seçenekler masada
ABD'li gazeteden Suriye manşeti: İsrail korkunç bir hata yapıyor
Dublin'de sokaklar yangın yeri
Scholz'a yüz felci geçirten soru! Verdiği tepki basın toplantısının önüne geçti
ABD'li senatör Bob Menendez, yolsuzluk suçlaması sonrası ABD Senatosu Dış İlişkiler Başkanlığı görevinden istifa etti