A WORLD PRESS

Kağıt üzerinde en büyük şansı tanıyacak maç planına ihtiyacımız var. Oyuncuları da bu maç planına inandırmak gerekiyor. Eğer sadece Portekiz'e karşı savunursanız, kazanamazsınız, buna inanıyorum. Pozisyon yaratabilecek oyuncularımız var. Ofansif olarak güçlüyüz, aynı zamanda savunmamız da iyi. Cesaretle sahaya çıkabilecek bir takımız. Çağlar'ı görüyorum mesela, onu geçmek, gol atmak kolay değil. Kendimize güvenmemiz lazım. Onlar bizi yenmek zorunda.

"Maç planı işin yüzde 50'si" 

Maç planı, bir maçın yüzde 50, yüzde 60'ı. Kalan durum o anda sahada yaşananlarla ilgili, mental olarak o gücü sağlayabilmek. 4-5 kez aynı hata yapılabilir ama bu beşinci hatadan sonra nasıl durdurulacak? Ya da aynı şeyi kim deniyor, bu bir asist mi olacak, gol mü olacak? Tüm bunlar kafasından geçen önemli detaylar, tüm bunlar oyuncuların sahada yapması gereken şeyler.

B planı ve C planımız var. Portekiz'e odaklandık. Portekiz'de başarısızlığa uğrarsak, martta oynayacağımız maç 2024'ün ilk maçı olacak. Bir yandan da bunları düşünüyoruz.

"Ferdi taktik esneklik sağlıyor" 

Portekiz'in maçlarını izledik. Bir araya geldik. Herkes aklından geçenleri söyledi ve bilgileri bir araya getirdik. Bununla en iyi stratejiyi ortaya koymaya çalıştık. Kafamızda bazı fikirler var. Mesela Ferdi'den bahsedeyim, o bana biraz daha taktik esneklik veriyor. Farklı bir pozisyonda oynadığını biliyoruz. Son derece eğitimli, harika bir oyuncu ama şimdi sakatlandı, bütün fikir gitti. Bu nedenle aklımızda tek bir fikir yok. En önemlisi ben takımımın kazanabileceğimizi inandığını biliyorum.

17 yaşındaki bir çocuğa uzmanmış gibi "Neden takımda değilsin?" gibi bir soru sorulmaması lazım. Kadroya alınmamış. 90 dakika oynamamış bir oyuncuya 'Neden kadroya alınmadın?' diye sorulmaması lazım. Ben de takıma alırdım, "harika teknik direktör" diyeceklerdi. A Milli Takım'dan bahsediyoruz. En üst düzeydeki rekabetten bahsediyoruz. Hazır olamayan bir çocuğa bu sorulmamalı. Neden bunu ya da şunu almadın konuşulabilir. Ama çok genç oyuncu için bu sorulmamalı.