Telefon
WhatsApp
ASRIN KORKULU RÜYASI: İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE GÖÇLER
Hax

ASRIN KORKULU RÜYASI:

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE GÖÇLER

Dr. Tayfun Atmaca   4 Eylül 2021

Tarıma dayalı ekonomilerde iklim değişmelerinin çok daha yoğun bir etki yapabileceğini gözlemlemek mümkündür. Geçimini tarımla sağlayan bölge ya da ülkelerin insanları göç etmek durumunda kalacaktır. Küresel iklim değişikliği nedeniyle zaten zarar gören ekonomilerini düzeltmeleri gereken zamanda oluşan bazı doğal felaketler ekonomisi tarıma dayalı ülkelerin işini zorlaştırmakta ve yardıma muhtaç hale getirmektedir. Doğal felaketler sonucunda yaşamları tehlikeye giren insanların yaşamlarını devam ettirebilmeleri için yeni yerler bulmaları ve ekonomik üretimlerini de yeni göç ettikleri yerlerde devam etmeleri gerekecektir. Yaşanan ani sel baskınlarını örnek olarak verecek olursak Türkiye’de bu olumsuz doğa olaylarından dolayı yaşanan zorluklar görülmektedir. Hava sıcaklıklarının artması, yağış düzensizlikleri gibi durumlarda dünya genelinde göç oranları artmaktadır ve artmaya devam edecektir. 

Bir bölgeden diğer bölgeye geçişin birtakım ulusal veyahut uluslar arası hukuki, siyasi, sosyal bazı düzenlemelere ihtiyaç duyulacağının göstergesidir. Bu nedenle çevreyle ilgili başta Türkiye olmak üzere Avrupa Birliği ve müktesebatına uygun birçok çalışmalar mevcuttur. Avrupa Birliği topluluk müktesebatı, su kirliliği, hava kirliliği gibi konularda günümüze kadar 300’e yakın yasa çıkarmıştır. 

Bilim insanları analizleri boyunca tek bir varsayımdan söz ettiklerini söylüyorlar, yerel iklimin iklim tercihleriyle uyuşmadığını, yani bir kimse ancak iklim değişikliğinin bir sonucu olarak göç eder ve bu göçmenleri etkiler dolayısıyla iklim değişkenliğinin artması göçü de arttıran bir etkendir. Göç eden hane halkı ve bireylerin göç etme sebeplerine bakıldığında, olumsuz hava ve iklim şartlarına maruz kalan bireylerin ve toplumların ekonomik ve sosyal açıdan göç etmekten başka çarelerinin kalmadığını görmekteyiz. Dolayısıyla hane halkının, toplumların ya da bireylerin yaşamlarını devam ettirebilmek için ya da eski yaşam tarzlarını ve alışkanlıklarını sürdürmek ve yaşamsal faaliyetlerini yerine getirebilmek için bölgeler arası ya da ülkeler arası göçe maruz kalmaları kaçınılmazdır.  

Çevrenin dengesinin bozulması sonucu meydana gelen doğa olaylarına karşı bazı ülkelerde birtakım çözümler üretilmiştir. Buna örnek olarak Bangladeş’in kıyı bölgelerinde yer alan köylerde kıyılar genellikle doldurulur, erozyon, su taşkınları, deniz seviyesinin yükselmesi gibi doğal felaketler yaşanır, bu yaşanan felaketler yaygın ölçüde ölümlere, geçim kaynaklarının büyük ölçüde tahrip olmasına ve köylüleri göç etmeye zorlayan etmenler arasındadır, bu tür felaketlere tekrar tekrar maruz kalmak hane halkının varlık tabanını tükettiğinden gelecekteki iyileştirmeleri çok daha zorlaştığından bahsetmektedir. 

Bireysel, toplumsal, bölgesel ve hatta küresel anlamda göçlere neden olabilecek bir faktör olan iklim değişikliği konusunun altını önemle çizmek gerekir. Bu konuda yapılan çeşitli araştırmalar, incelemeler ve ekonometrik yöntemler sonucunda birtakım sonuçlara rastlanmaktadır. Deniz seviyesindeki yükselmeler ve sel felaketlerinin artması göçe neden olurken tüm buların ana sebebi olarak küresel iklim değişikliği gösterilmektedir.

Küresel iklim değişikliği nedeniyle yaşanan göçlerin ekonomiye verdiği olumsuz etkiler sonucunda birtakım göçe bağlı yoksulluklar yaşanabileceğinin göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır. İklim değişikliği nedeniyle artan sıcaklıklar, yağış rejimlerinde görülen azalmalar ve düzensizlikler sonucunda tarımsal verimde meydana gelen düşüş gıda sektöründe problemlere yol açabilir.

Çevre konusunun dünyanın geleceği konusunda insanların birtakım davranışlarının düzeltilmesi yoluyla problemlerin ortadan kalkacağı anlamına gelmektedir. Sanayi alanında gelişmiş ülkeler emisyon ticareti ile çevreye verdikleri zararın bedelini ödeyerek emisyonu kısıtlamaya çalışmaktadırlar.  

Dünya üzerinde küresel iklim nedeniyle yaşanan birtakım göç hareketleri neticesinde literatüre yeni bir mülteci ve göç olgusu yerleşerek bilim insanlarını ve dünyanın geleceğini ilgilendiren bir önemli konu üzerinde düşünülmesi gerekmektedir. Göç olgusu ekonomik, siyasi, fiziksel ya da birçok nedenden meydana gelebileceği ve bu durumun oldukça ciddiyetle ele alınıp incelenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Burada dikkatle incelenmesi gereken önemli konuların başında karbondioksit oranının dikkatle azaltılması gerektiğidir. Küresel iklim değişikliği nedeniyle zorunlu göçler yaşanmakta olup bu zorunlu göçlerin en nihayetinde bireyleri derinden etkileyerek birtakım sosyokültürel sorunlara yol açtığı bilinmektedir. 

Göçlerin, göç eden toplum ya da bireylerde yarattığı birtakım kültürel travmalara etkileri bulunmaktadır. Küresel iklim değişikliği nedeniyle yaşanan zorunlu göçlerin ülkelerin geçmişlerinde derin izler bırakabileceği öngörülmektedir. Bu izlerin temelinde istenmeyen ve yapılması zorunlu olan göçlerin bireylerde yarattığı ruhsal dengesizlikler ve bunun sonucunda sağlıksız ve mutsuz toplumların oluşması ve bu problemin giderek küreselleşmeye başlaması da sorunun giderek çözülemez bir hal alacağının en önemli göstergelerinden biridir. 

Çözüm Önerileri 

Küresel iklim değişikliği probleminin dünya üzerinde geniş yankılar uyandırmasının ardından başlanan çalışmalara bakıldığında her ülkenin ayrı politikalar ve konuya ilişkin birtakım görüş ve çözüm önerileri sunma kapsamında yeni arayışlara yöneldikleri gözlemlenmektedir. AB (Avrupa Birliği) İDÇS (İklim Değişikliği Çevresel Sorunlar) çerçevesinde yükümlülüğü sera gazı salınımının 2000 yılında 1990 yılına kadar olan düzeye indirmek ve bu düzeyde tutmak olduğunu vurgulanmıştır.

Avrupa Birliğinin, Birleşmiş Milletlerin ve daha birçok kurum ve kuruluşların durumu ele alarak birtakım çözümler üretmek adına bir araya gelerek küresel anlamda çözümler üretmeye başlamışlardır. Burada sözü edilen ülkeler ve ülke topluluklarının bazı konuyla ilgili çeşitli politikaları ve önerileri bulunduğunu görmekteyiz. Küresel iklim değişikliğine önlem olarak karbondioksit salınımlarının vergilendirilmesi konusunda Avrupa Birliği birtakım çalışmalar yapmaktadır. 

Artan üretimlerle birlikte artan makineleşme, kullanılan plastikler, çevreye zararlı tüm araç ve gereçlerin kullanımı hızla artmış ve bu ürünlerle üretilen ürünler ve teknolojik birtakım cihazlar geliştirilmiş, çevreye geri dönülmesi çok zor olan zararlar verilmiştir.

Küresel iklim değişikliğinin etkileri ve sonuçlarını değerlendirmek kadar geleceği hakkında öngörülerde bulunmak oldukça önemlidir. Dünya nüfusunun giderek arttığı ve üretim faaliyetlerinin arttığı gerçeği karşısında iklim değişikliğinin gelecekte artması beklenmektedir. 

Bilim insanlarının karbondioksit salınımını azaltmaya yönelik bilimsel çalışmaları sayesinde birçok zarardan dönülebilmektedir. Küresel iklim değişikliğinin sonuçları insanlara ve canlılara zararlar vermeye devam etmektedir. Küresel iklim değişikliği, iklim göçlerine neden olarak dünyayı çepeçevre saran yeni ve küresel bir sorunu da beraberinde getirerek problemi genişletmiştir. Bilim insanları küresel iklim değişikliği probleminin yanı sıra bu problemin neden olduğu bir başka yeni sorunlarla da ilgilenme ihtiyacı hissetmişlerdir. Karbondioksit salınımını azaltmaya yönelik karbon vergisi uygulaması 2000’li yıllarda uygulamaya konulmuştur. 

Birtakım olumsuz doğa olayları neticesinde ekonomisi zarara uğrayan tarımla uğraşan ve geçimini tarımdan sağlayan önemli bir kesimin çok ciddi problem ile karşı karşıya kalarak bulundukları bölgeden ya da ülkeden göç etmek durumunda kalmıştır. Ekonomik anlamda hayatına başka ülkelerde devam etmek durumunda kalan ve geçimini tarımdan sağlayan insanların nerede yaşamına devam edecekleri problemi politikacıları, bilim insanlarını ve geçimini tarımla sağlayan insanları çok yakından ilgilendirmektedir. 

Sonuç olarak çeşitli çevresel faktörler nedeniyle, geçimlerini devam ettirmek amacıyla başka yerlere göç etmek zorunda kalan tarımsal nüfusu yoğun ülkeler zorlu süreçlerden geçmektedir. Bu konuda Afganistan yıllar boyunca yaptığı göçler neticesinde sıkıntılar yaşamıştır ve yaşamaya devam etmektedir. Göç eden toplumlar ya da bireyler psikolojik ve kültürel zorluklar yaşamışlardır.  Yapılması gerekenler, çevreye zararlı ürünlerin üretilmesini ve kullanılmasını sınırlandırmak olmalıdır. Su tüketiminin daha kontrollü yapılması gerekmektedir. Bitki hayvan ve ormanların korunması büyük önem taşımaktadır.  

Kaynakça:

Atabay, S., Karasu, M., Koca, C., (2014). İklim Değişikliği ve Geleceğimiz, Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi, İstanbul, s.124. 

Alper, D., Anbar, A., (2007). Küresel ısınmanın dünya ekonomisine ve Türkiye ekonomisine etkileri, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 9, 4, s.44.

Akalın, M. (2014). İklim değişikliğinin tarım üzerindeki etkileri: Bu etkileri gidermeye yönelik uyum ve azaltım stratejileri, Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi-Yıl 7, Sayı 2, Aralık 2014, s.353. 

Başoğlu, A., (2014). Küresel İklim Değişikliğinin Ekonomik Etkileri, Küresel İklim Değişikliğinin Ekonomik Etkileri Üzerine Model Denemesi Ekonomik Analiz, Karadeniz Teknik Üniversitesi, SBE, İktisat Anabilimdalı. Doktora Tezi, s.178-179.

Çokgezen, J. (2007). Avrupa birliği çevre politikası ve Türkiye, Marmara Üniversitesi, İİBF Dergisi, yıl 2007, cilt XXIII, sayı 2, s.95. 

Davarcıoğlu, B. Lelik, A., (2017). Sanayide iklim değişikliğine uyum ve eko verimlilik (temiz üretim) programı: Örnek uygulamalar, Mesleki Bilimler Dergisi 2017, 7, 6 (2), 94-105.

Ekici, S., Tuncel, G.,( 2015). Birey ve Toplum, Bahar 2015, cilt 5, sayı 9, s.15. 

Hotunluoğlu, H., Tekeli, R., (2007). Karbon Vergisinin Ekonomik Analizi ve Etkileri: Karbon Vergisinin Emisyon Azaltıcı Etkisi Var Mı? Sosyo Ekonomi, Temmuz-Aralık, 2007-2, s.114.

Kadıoğlu, M., ( 2001). Küresel İklim Değişimi ve Türkiye, İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Bölümü, s.99. 

Kartiki, K., (2011). Climate change and migration: A case study from rural Bangladesh Gender & Development 19 (1), March 2011, s.24.

Lillera, H. ,Broeck, K., (2011). Economic drivers of migration and climate change in LDCs , Global Environmental Change 21S (2011) S70-S81, s.70. 

Nielsen, S. L., Bättig, M.B., Imboden, D., (2008). Exploring the link between climate change and migration, Climatic Change (2008) 91, 375-393.

Tekin, E. (2020). Küresel İklim Değişikliğinin Ülkeler ve Bölgeler Arası Göç Üzerine Etkisinin Ekonomik İncelenmesi, Çukurova Üniversitesi, Y. lisans Tezi, s. 26, s.30.

Tekin, F. (2011). Kültürel travma olarak zorunlu göç, Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, Sayı/Number: 25, s. 91-100.

Türkeş, M. Kılıç, G. (2004). Avrupa Birliği’nin iklim değişikliği politikaları ve önlemleri, Çevre, Bilim ve Teknoloji, Teknik Dergi, 2, s.9, s.35-52.

Yıldırım, S. (2018). Göç Araştırmaları Dergisi, Göç ve Afganlar: “İstikrarlı Mülteciler, 4 (2) Temmuz-Aralık 2018, s.128-159”.

 

 

 

 

 

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

Anket

ALTINBAŞ Kuyum
OPET

E-Bülten Aboneliği