Geride ‘KALAN’
Hasan Saltık
Geride ‘KALAN
Erol Yılmaz 6.Haziran.2021
Anadolu, Kafkas, Balkan halk müziklerinin ve Klasik Türk müziğinin seçkin örneklerini derlemek.
Binden fazla albümün yapımcısı olmak. Eski taş plak kayıtlarının nasıl temizleneceğini öğrensinler diye
teknisyen kadrosunu Londra stüdyolarına göndermek. Öğrencilere, akademisyenlere burslar verip,
kayıt cihazları ve fotoğraf makinesi donanımlarıyla müzik adına Anadolu’yu karış karış taramak.
Atina’da Küçük Asya Vakfı’na ulaşarak Trabzon’dan göçen Rumların kayıtlarını Türkiye’ye getirmek.
Macaristan Radyosu’nda Nazım Hikmet’in bilinmeyen kayıtlarına ulaşmak.
Anadolu kültür mirasını, uluslararası festivallerde dünyaya açmak. İstanbul Teknik Üniversitesi’nden
‘fahri doktora’ ünvanı almak.New York Times tarafından “Anadolu’daki fısıltıya dönüşmüş sesleri
toplayıp, bunlardan armonik bir gök gürültüsü çıkaran adam” diye tanımlanmak. ‘Anadolu ve dünya
kültürüne katkıları’ nedeniyle Hollanda Kraliyet Ailesi ‘Prience Claus Nişanı’na layık görülmek. Time
dergisinin ‘Avrupa’nın Kahramanları’ listesinde bulunmak ve Türkiye’nin müzik antropoloğu olarak
tanıtılmak;
sadece inandığınız bir çalışmanın size huzur veren geri dönüş başlıkları olabilir.Asıl kazanç bu
coğrafyanın eşsiz ses ve dil çeşitliliği hazinesinin silinmemek üzere ülke ve dünya müzik arşivlerine
taşınmasıdır.
Tunceli Hozat 1964 doğumlu Hasan Saltık, müzikle ortaokul yıllarında ilgilenmeye başlar.
Ortaöğrenimini İstanbulda tamamlar. İstanbul Devlet Konservatuarı’nda başladığı obua eğitimini
yarıda bırakmak zorunda kalır.
Az bilinen kültürleri ve müzik türlerini bir arşiv halinde toplamak amacıyla 1991 yılında Kalan Müzik’i
kurar. Seyyan Hanım’ın Tangoları ile başlayan çalışmayı, Klasik Türk Müziği hazineleri, Tanburi Cemil
Bey, Dede Efendi, Şükrü Tunar, Udi Hrant, Yorgo Bacanos, Gazeller, İstanbul’un Hanımları izler.
Kardeş Türküler, Erkan Oğur, Gülay’la çalışır. Fikret Kızılok, Tülay German, Muammer Ketencioğlu,
Peyk, Kesmeşeker, Aynur, İbrahim Özgür, Leman Sam, Şevval Sam, Niyazi Koyuncu, Fuat Saka, İsmail
Hakkı Demircioğlu, Barbaros Erköse, Café Aman İstanbul, Ahmet Aslan, Suren Asaduryan, Selçuk
Balcı, Cengiz Özkan, Mikail Aslan, Birol Topaloğlu başta olmak üzere eski kültür değerlerinin yanında
yeni nesil sanatçı ve grupların projeleriyle de ilgilenir. Yaptığı albümlerin kazançlarını arşiv projelerine
yatırır.
Akademik çevrelerde ilgi gören, unutulmaya yüz tutmuş birçok kaydın derlenmesi ve yeniden
basılması aşamasında, konusunda uzman müzikolog ve bilim insanıyla yardımlaşır.Tahtacı
Türkmenlerinden, Pomak göçmenlerine, Münir Nurettin Selçuk, Sadettin Kaynak, Hisarlı Ahmet, Hacı
Taşan, Hafız Yaşar, Malatyalı Fahri, Aşık Veysel, Neyzen Tevfik, Abdurrahman Kızılay, Urfalı Tenekeci
Mahmut, Çekiç Ali, Nida Tüfekçi, Muharrem Ertaş , Neşet Ertaş’ ı da kapsayan arşivleri müzikseverlere
ulaştırır. Almanya’ya yerleşen ve Türkiye’ye küskün Neşet Ertaş’ın yurda dönmesini ve ülkesiyle
barışmasını sağlar.
Saz semaileri, roman havaları, gazeller, yezidi türküleri, süryani şarkıları, kerkük türküleri, hoyratlar,
Kürtçe, Lazca ezgiler, Anadolu Ermeni müziği, Bizans Kilise müziği, Osmanlı barok müziği, etnik her tür
müzik, göçebe türküleri...saklanmış, unutulmuş yüzlerce ses, nefes, ezgiyi derler, kayda geçer ve
gündelik yaşama katar.
Hasan Saltık, bir mucize mi yaratmıştı. O sadece herkesin belki düşündüğü ama bir adım bile atmadığı
veya hiç kimsenin aklına gelmeyen bir düşünceyi hayata geçirmişti: ‘Bu topraklarda her dilden
söylenmiş şarkı, türkü, müziği ortaya çıkarmak.’ Bunu yaptı ve geriye KALAN ortaya çıkarılmış bu
ezgiler oldu.
Kalan Müzik ilk kurulduğunda, neden Kalan diye soranlara, müthiş bir öngörüyle verdiği cevap,
yapmayı düşündüklerinin ve yaptıklarının özeti gibiydi: “Bütün bu binlerce yıllık kültürün geleceğe
kalması için.”
0 Yorum