Telefon
WhatsApp
HANGİSİ DAHA GÜÇLÜ
Hax

Yaşlı kızılderili reisi kulübesinin önünde
oturmuş, torunuyla birlikte az ötede birbiriyle boğuşup duran iki kurt köpeğiniizliyorlardı. Köpeklerden biri beyaz, biri siyahtı ve on iki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli o köpekler dedesinin kulübesi önünde boğuşup
duruyorlardı.Dedesinin sürekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki iri kurt köpeğiydi bunlar. Çocuk, kulübeyi korumak için bir köpeğin yeterli olduğunu düşünüyor, dedesinin ikinci köpeğe neden ihtiyacı olduğunu ve renklerinin neden illa da siyah ve beyaz olduğunu anlamak istiyordu artık. O merakla, sordu dedesine: Yaşlı reis, bilgece bir gülümsemeyle torununun sırtını sıvazladı.

– “Onlar” dedi, “benim için iki simgedir evlat.”

– “Neyin simgesi” diye sordu çocuk.

– “İyilik ile kötülüğün simgesi. Aynen su gördüğün
köpekler gibi, iyilik ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur.
Onları seyrettikçe ben hep bunu düşünürüm. Onun için yanımda tutarım
onları.

Çocuk, sözün burasında; ‘mücadele varsa, kazananı da
olmalı’ diye düşündü ve her çocuğa has, bitmeyen sorulara bir
yenisini ekledi:

– “Peki” dedi. “Sence hangisi kazanır bu mücadeleyi?”

Bilge reis, derin bir gülümsemeyle baktı torununa.

– “Hangisi mi evlat? Ben, hangisini daha iyi beslersem!”

Kötü insan dediğimiz içindeki kötülüğü besleyen ve bir zaman sonra kötülükten beslenen insandır.

Bunlar genelde haris bir kıskançlıkla bakar çevrelerindekilere ve hiçbir nedeni yokken nefret ederler, nefretlerinin nedeni her şey olabilir : “Diğerinin daha başarılı olması, daha üretken olması, daha güzel olması vs.” örnekler artırılabilir. Bu tarz kişiler genellikle dedikoduyu da çok severler, bire bin katarak anlatmayı, ağızları genelde çok iyi laf yapar, sinsice etrafınızda dolaşır gülücükler saçar, hatta tatlı dille yaklaşırlar, güveninizi kazanır, hayatınızın içinde olmaya da çalışırlar sonra sizden öğrendiklerini belki bambaşka hallere dönüştürerek etrafa anlatırlar. Bu tarz insanlar birbirlerini kolayca bulurlar ve hele bir de sizi ortak kurban olarak seçerlerse aleyhinizde birleşir, planlar yapar, tuzak kurarlar. Arkanızdan haince iş çevirirler. Asla karşınıza çıkıp mertçe sizinle yüzleşemezler çünkü ellerinde gerçekler değil kendi yalanları vardır.

Dürüstçe rekabet edecek, ya da kendilerini geliştirecek kapasiteleri yoktur. O kadar yetersiz ve acizlerdir ki hile ve entrikadan, komplo ve kumpastan başka bir şey gelmez ellerinden. Çıkarları için masum insanları kolayca harcamaktan, onlarla beraber aile ve çocuklarının da hayatını mahvetmekten asla çekinmezler zira hırs ve kıskançlıkları kalplerini de vicdanlarını da kör etmiştir. Kendilerini yetiştirmeye  harcayacakları zamanı laf yetiştirmeyi, yalan söylemeyi öğrenmeye harcadıklarından her yerde bol bol konuşurlar. Ha bire dedikodu üretirler. Entrikalarıyla elde ettiklerini zafer sayacak kadar da ahmaktırlar. Bu şekilde içlerindeki kötüyü besler dururlar.

Zannederler ki foyaları ortaya çıkmayacak, maskeleri düşmeyecek, bu dünyada da Hakk’ın divanında da hesap verilmeyecek… Alınan her bir ah, eylem ve sözle yapılan her bir kötülük dönüp dolaşıp kendilerini er ya da geç bulmayacak sanırlar…

Bir de iyilik elbiseleri giydirerek yaparlar bunlar kötülüklerini. Ya da bir başka deyişle  her kötülük, “iyilik elbiseleri” ile dolaşır aramızda. Hiçbir kötülük mazeretsiz çıkmaz sokağa. Eğer iyiliğe odaklanmışsanız, meşrebinize uygun olarak kötülük iyilik maskesine büründüğünde onu ayırt etmeniz kolay olmaz. Kötülüğü çırılçıplak haliyle yakalayabilmek için onun korkusunu kayıtsız şartsız kalbinize yerleştirmeniz gerekir. Aklınıza demiyorum. Akıl çok tekinsizdir, oyunlar oynar bize…Akıllla değil kalbinize yerleştirdiğiniz kötülük korkusuyla fark edebilirsiniz ancak onu…Ancak o korku varsa kalbinizde anlatılanları kalp süzgecinden geçirirsiniz. Birine doğrudan kötülük etmekle kötülük yapmak isteyenin oyununa, yalanına tuzağına alet olmak arasında fark yoktur.

Her insanın içinde iyilik de kötülük de vardır. İçimizdeki borsada bu iki kavramdan biri değer kazandığında diğeri değer kaybeder. %70 kötü olduğumuzda %30 iyiyizdir. İçimizdeki iyilik ile kötülüğün toplamı daima yüzdür. Erdemli insan kendi içinizdeki kötülüğün iyiliği yenmesini engellemeye çalışır. Başka insanların içinde de iyiliği egemen kılmaya çalışır. İyiliği egemen kılmak için kötülük yapmamak da gerekir!

İyiyi fark etmek, kötülük yapana engel olmak de gerekir!

Kötülüğe alet olmamak da gerekir!

Sağlıcakla kalınız…

 

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

Anket

ALTINBAŞ Kuyum
OPET

E-Bülten Aboneliği