Telefon
WhatsApp
MASAL DEDİKLERİ
Hax

MASAL DEDİKLERİ

Erol Yılmaz 9 Mayıs 2021

‘Masal Baba’ Eflatun Cem Güney, “Bu toprağın masal dünyası, uçsuz bucaksız bir dünyadır.Keloğlan’ı da içine alır, Köroğlu’nu da.Peri kızını da içine alır, devanasını da.Yine de fındık kabuğuna sığar, dünyaya sığmaz” diye tanımlar masalı. Masal ağızdan ağıza, kuşaktan kuşağa geçen bir tür halk söylencesi, başka bir deyişle ‘içinde olağanüstü olaylar geçen hikaye’ dir. Bilimsel açıdan masal; ‘ilk insanlık kültürünün en gelişmiş örnekleri olan eserlerin, çocuk çapındaki kurgularıdır’ denilebilir. Bir benzetmeyle masallar insanlığın çocukluk çağlarının yadigarlarıdır.

İlk masalı kimin, kime ve nerede söylediği hiç bilinmiyor. Bilinmeyen bir zamanda, bilinmeyen bir kişiye söylenmiş, o söyleyen de unutulmuş gitmiş. Ama söylenenler, yepyeni bir anlatım biçimi olarak ortaya çıkmış, insandan insana, ağızdan ağıza geçerek günümüze kadar erişmiş ve bütün canlılığıyla yaşamakta. Masalın geniş coğrafyalardaki yaygınlığı da önemli. Göçler, savaşlar, insanlar arası diğer ilişkiler, ticaret, seyahatlar masalı dünyanın her bölgesine taşımış.Kesin olmamakla birlikte masalın anayurdu olarak Hindistan’ı gösterenler, “Bütün dünya masallarının iki aslı vardır” der. Bu orijinalin biri Orta Asya’daki Hindistan’da , diğeri de her farklı coğrafyada, her ulusun kendine özgü düşüncesindedir. Bunun dışında tabi ki her ulusun kendi doğasına, düşünce biçimine uygun masalları da vardır.

Masallarda dün ile bugünün gerçeklerine yer verilmez. Yarın diye de bir şey yoktur.İstenen, beklenen, özlenen vardır.Hayvanlar konuşurlar, insanlarla eşit duruma gelirler, yerine göre kötü de olurlar iyi de.Yoksullarla zenginler, yöneticilerle halktan kişiler, kadınlarla erkekler  neredeyse eşittirler.Yoksul Keloğlan, zorlukları aşarak, padişahın güzel kızının eşi olur, yeri gelir doğa insana yardım eder, dağın arkasından her an bir dev , lambadan dileğinizi yerine getirecek bir cin çıkabilir.Kötüler ne kadar güçlü olsalarda yenilgiden kurtulamazlar, iyilik daima üstün gelir.

“Ağıt” yakan, karşılıklı  “mani” söyleyen kadınlarda olduğu gibi masalı da genellikle kadınlar anlatır.Masallarda ‘üvey ana’  karakterinin dışında neredeyse  olumsuz kadın rolüne rastlanmaz. Masal kadınları güzel, iyi kalpli, her türlü kötülükten arınmış, sabırlı ve sevdiklerine bağlıdır.Kadının ya da masal kahramanının karşılaşacağı en küçük kötülük, büyütülür ve abartılır, ardından gerçek yaşamda üstesinden gelinemeyen bu engellemelere karşı olağanüstü güçlerle  korunur bir duruma gelir.Büyüklerde zaman zaman masal dinlemekten hoşlansa da, masalın asıl sevgilileri çocuklardır. Çocuk, küçük yaşında anadilinin bütün ayrıntılarını masal dilinden öğrenebilir. Masal, halk ağzında üç bölümdür; birinci bölümde anlatıcı kısa veya uzun;

Bir varmış, bir yokmuş, çıktım tavan arasına.

Bir kırık sandık buldum açtım baktım, içinde kırk altın.

Almayacaktım, ama aldım sarıdır diye.

Oradan gittim İstanbul’a, bir kase yoğurt aldım durudur diye.

Dokuz yüz doksan dokuz testi su kattım koyudur diye.

Sultan Ahmet minarelerini belime soktum borudur diye.

Tophane güllelerini cebime doldurdum darıdır diye.

Nacağı aldım Kapalı Çarşı’ya daldım korudur diye.

Akdeniz’e girdim kıyıdır diye.

Ortasına bastım kurudur diye.

Selimiye Camii’nin duvarına dayandım yalıdır diye.

Ahır Dağı’na bir tekme vurdum geri dur diye.

Bir atım vardı, satıcı oldum, almadılar doru diye.

Üç beşlik verdiler beğenmedim iridir diye.

Sade Osmanlı lirası verdiler almadım sarı diye.

Beni aldılar tımarhaneye götürdüler delidir diye.

İki adam geldi, tanıklık etti, Veli oğlu velidir diye.

Tımarhaneyi dürdüm katladım sırtladım halıdır diye.

Beş on sopa vurdular yeridir diye.

Beni padişaha bildirdiler delidir diye.

Padişahtan ferman çıktı bırakın, onun eski huyudur diye.

Fermanı aldım, cadde boyu gidiyordum.

Bir eşek gördüm, adına takıldım eşek diye.

Bana bir tekme vurdu, tez masala başla diye.

Bir varmış, bir yokmuş.

Babamın dokuz arısı varmış.

Sayar içeri alır, sayar dışarı salarmış.

Bir gün baktım, topal arı yok.

Eve geldim, ahırdan horozu çektim.

Boynuna kıldan başlığı vurdum, üstüne bindim.

Dere tepe yel gibi.

Tepelerden sel gibi.

Yaşar Doğu pehlivan gibi.

Gittim, gittim… baktım.

Bizim topal arıyı bir manda ile sabana koşmuşlar.

Arının boynu yara olmuş.

Dedim: neden böyle yaptınız?

Dediler: boynuna incir yaprağı sür iyi olur.

Gittim, incir yaprağı aramaya.

Derken rastladım yolda bu masala.

 gibi bir “tekerleme” ile masala giriş yapar ve  ana masala geçilir.

İkinci bölümde; masal geliştirilir, kişiler tanıtılır, serüvene geçilir.Üçüncü bölüm masalın sonudur. Engeller aşılmış, kötülükler yenilmiştir. Anlatıcı, masalı bağlarken “gökten üç elma düştü”der. Bir çeşit iyilik, istek ve özlem dağıtır. Bu iyilik dileme; “ Gökten üç elma düştü, biri dinleyene, biri bu masalı anlatana, bir de orada olmayan olası dinleyene ve “ Gökten üç elma düştü, biri bana, biri sana, biri de bütün çocuklara” şeklinde olduğu gibi gününe ve dönemine göre daha da kısaltılmış olarak  “onlar ermiş muradına, biz de erelim muradımıza”, “onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine” biçiminde de olabilir. Mutlu sonla birlikte masal biter ve gerçeğe dönülür.

Pertev Naili Boratav, Eflatun Cem Güney, Cahit Uçuk, İlhan Başgöz, Orhan Veli Kanık, Mehmet Tuğrul, Saim Sakaoğlu, Bilge Seyidoğlu, Ahmet Edip Uysal, Umay Günay, Ziya Gökalp, Tahir Alangu, Enver Naci Gökşen, Naki Tezel, Tarık Dursun K. başta olmak üzere onlarca  edebiyatçı, yaptıkları araştırma, inceleme, derleme ve çevirilerin yanında yazdıklarıyla da masal dünyasının baş köşesinde tanımlama yanlış olmazsa ‘masal kahramanı’ gibi oturmaktalar.  

Masal, her ulusun büyük bir aynası kabul edilirse, bu aynada hem eskilerin gelenek ve göreneklerini, hem de geçmiş çağların genel ahlakını görürüz. Ve masal geçmiş zamanda yaşayanların edebiyatını, başlarından geçenleri yazılmış tarihlerden çok daha ustalıkla anlatır.Masallar da değişmeyen tek sonuç, kötülüklerin cezalandırılması, iyilerinde yaşadıklarının ve yaptıklarının karşılığını almalarıdır.

Masal tadında, masal sonu gibi bitecek günleriniz olsun...

Kaynak: Tarık Dursun K.,“Güzel Uykular Alara!” (Çocuklara Her gece Bir Masal); Resim, Mustafa Delioğlu

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

Anket

ALTINBAŞ Kuyum
OPET

E-Bülten Aboneliği