Telefon
WhatsApp
YASLI ADA’DAN DEMOKRASİ ve ÖZGÜRLÜKLER ADASI’NA:
Hax

24 Ekim 2021 tarihinde Memur Sen ve Genç Memur Sen’in beş yıldır yürüttüğü “Bir Bilenle Bilge Nesil” Projesi kapsamında İstanbul Valiliğimizin organizasyonu ile Anadolu Yakası Demokrasi ve Özgürlükler Adası gezisine katıldık.

Adada asil bir mücadelenin millet iradesini hiçe saymaya çalışanlarca uğradığı insanlık dışı muamelelerin hüznünü, kararlı mücadelenin gücünü, demokrasi ve özgürlük uğruna ödenen bedelleri ve satırlara döküldüğünde sayfalarca kitaplar oluşacak ayrıntıları bir gezi ile kalıcı ve tüm detaylarıyla gördük, hafızamıza nakşettik.

Millet iradesini temsil edenlere silahlı gücü ile her türlü insanlık dışı muameleyi yaparak, milletin iradesi karşısındaki acizliğini, çaresizliğini tüm gücüne rağmen yargılamalar sırasında yaşayan darbecilerin acınası hali bugün milleti hem hüzünlendiriyor hem de işlenen cinayetler ve insanlık dışı uygulamalar karşında derin bir hicaba bürüyor.

Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda bir kavganın tarihini o günlerdeymişçesine yaşarken bir taraftan da azim ve kararlılıkla verilen bir mücadele neticesinde yaslı bir adanın bile nasıl demokrasi ve özgürlükler adasına dönüştüğünü gururla seyrediyorsunuz.

Cumhuriyetin ilanından sonra Mustafa Kemal Atatürk’ün çok istemesine rağmen bir türlü geçilemeyen çok partili hayatın ve gerçekleştirilmek, hâkim kılınmak istenen millet iradesinin darbelerle engellenmeye çalışılması ve vesayete karşı verilen mücadeleyi Demokrasi ve Özgürlükler Adasını da gezdirerek herkese ve bilhassa çocuklarımıza, gençlerimize anlatmamız gerekiyor.

 Gençlerimiz ve çocuklarımıza anlatma noktasında ise Bir Bilenle Bilge Nesil Projesinden bahsetmek istiyorum.  Mücadele ve kavga bugün devam ediyor hem de tüm unsurlarıyla, bitti zannına kapılarak gevşememek ve çocuklarımıza anlatmakla kalmayıp onların tüm bunları içselleştirmelerini, bilmelerini ve bilgelik düzeyine ulaşmalarını sağlamak mücadelemiz olmalı. Çocuklarımızın ve gençlerimizin etrafının yanı başımızda dahi birçok çeldirenle çevrili olduğu yüzyılımızda onların ahlakî yıkımlarını hedef alan unsurlarla,   okumaya motive ederek savaşmalıyız. Önce kendilerini okumalarını, insan olduklarının farkına varmalarını sağlamalıyız. Bunun için onlarla daha yakın olmalıyız anne babalar olarak, adanmış öğretmenler olarak gözlerine bakmalı, gönüllerine dokunmalıyız. Bizim bakmadığımız gözlerine, dokunamadığımız gönüllerine farklı unsurlar hemen yakalayıp dokunuyorlar. Asla boş ve boşluk bırakmamalıyız. İşte bu nedenle Bir Bilenle Bilge Nesil projesini çok anlamlı ve faydalı buluyorum.

Genç Memur Sen teşkilatının lise öğrencilerini kapsayan projesi Bir Bilenle Bilge Nesil, alışılagelmiş sendikal faaliyetleri çok çok aşan kalıcı izler bırakacak bir proje doğrusu. Öğretmenlerinin rehberliğinde, belirlenmiş kitapları okuyan öğrenciler, öğretmenleriyle kitap tahlilleri yapıyor, kompozisyonlar yazıyor ve jürinin değerlendirmesiyle dereceye giren öğrenciler ödüllendiriliyor. Kitap okumanın ötesinde okunan kitapları tahlil etmek ve o kitap hakkında satırlar karalamak bunu bir öğretmenle beraber yapmak gerçek anlamda öğrencinin gözüne ve gönlüne dokunmak ve bilgeliğe doğru yol almasını sağlamak  anlamına geliyor.

Ülke genelinde uygulanan bu projenin ATİK vasıtası ile Genç Memur Sen ile iletişime geçilerek yurt dışındaki okullarımızda da uygulanmaya başlamasının oradaki çocuklarımıza ulaşmak adına da son derece faydalı olacağını düşünüyorum. Hatta yurt dışında bu projeye katılan çocuklarımız ve öğretmenlerini Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nda birkaç gün misafir ederek bu projenin yurt dışı sürecini başlatmak ne kadar güzel olur diye de ilave edeyim.

Tekrar adaya dönmek ve darbecilerin insanlık dışı tutumlarını anlamamıza ve Menderes’in naif kişiliğini tanımamıza  ışık tutan rahmetli Adnan Menderes’in Şevket Süreyya Aydemir tarafın da nakledilen şu ifadelerine yer vermek istiyorum.  « Bendeniz beş aydır tamamen tecrit edilmiş bir vaziyette bulunuyorum. Bir tek odanın içinde ve günün yirmi dört saatinde, her saat değişen bir nöbetçi subay beyin nezareti altında, hiçbir kelime konuşmak imkânı olmamak şartıyla yaşıyorum. Bu itibarla konuşma takatim, akli melekelerim, zaafa uğramış bulunuyor. Arzım şudur: Bana imkân verecek, asabımı düzeltecek bir uygulamanın tatbiki. Nöbetçi subay beyle bir kelime dahi konuşmaya mezun değilim. Beş aylık mecmu konuşmalarım on-on beş saati geçmez… Bendeniz huzurunuzda kumandan beyefendiye şükranlarımı arz ederim ve yine huzurunuzda subay beylerin nazik muamelelerine teşekkür ederim. Ancak hiçbir kelime konuşmadan günün 24 saatinde karşı karşıya bulunmaktayım »

(Menderes'in ilk duruşmada tutukluluk şartları ile ilgili beyanı [Şevket Süreyya Aydemir, 1969)

Aynı zarafet ve naifliği idam sehpasına giderken de "Hayata veda etmek üzere olduğum şu anda devletim ve milletime ebedi saadetler dilerim. Karımı ve çocuklarımı şefkatle anıyorum’ sözleriyle vücut bulmuştur Adnan Menderes’in.

Milletin iradesinin yükselmesine ve sözün millette olmasına tahammül edemeyen zihniyetin ve  ipleri dışarda olan zavallı darbecilerin acziyetini de gözler önüne seren sözlerdir bunlar ayrıca…

Aliya İzzet Begoviç’in “Unutulan soykırım tekrar eder” sözünden hareketle unutulan darbeler tekrar eder diyeceğim. Zira öyle de olmuş, her on yılda bir ilerleyen Türkiye’ye darbelerle format atmaya kalmışlar ta ki 15 Temmuz’a kadar… Ancak darbelerden dersini alan bilge nesil bilge ve bilen liderinin “Ben milletin gücünün üstünde bir güç tanımıyorum, halkı meydanlara davet ediyorum” diyen sesine kulak vermiş ve bir darbe senaryosuna daha geçit vermemiştir. Artık söz Milletindir.

Unutmamak için çocuklarımızı, gençlerimizi bilge nesiller olarak yetiştirmeliyiz. Okutmalı, tarihi hafızalarımızı yaşatan Demokrasi ve Özgürlükler adası gibi mekanlarımızı gezdirmeli insan gördüklerinden ve duyduklarından ibarettir, bugün izlediğimiz, okuduğumuz duyduğumuz şeyler 5 yıl sonraki bizi inşa eder gerçeğinden hareketle gözlerini kulaklarını, zihinlerini ve gönüllerini manevi, milli değerlerimizle doldurmalıyız.

 

Ben en kısa zamanda hem kendi çocuklarım Gökalp Salih ve Göknur Mısra ve hem de öğrencilerimle Demokrasi ve Özgürlükler adasını tekrar ziyaret edeceğim.  Bu adayı tarihiyle yaşatan, canlandıran ve Demokrasi ve Özgürlük kimliğine kavuşturan Devletimizden Allah razı olsun.

 

Ada ayrıca yurt dışından, şehir dışından gelen misafirlerimizi gezdirebileceğimiz çok güzel bir yer. Marmara Denizi’nin ortasında hem tarihî hem de coğrafî bir güzellik, adada müzelerin yanında konaklamak için bir otel ve günü birlik gezilerde leziz menüleriyle hizmet veren restoran da mevcut. Demokrasi ve Özgürlükler Adası’ndaki müzeleri görmek, adayı gezmek isteyen herkes Biletix’ten bilet almak suretiyle gelip gezip görebiliyor. Ayrıca Üsküdar Belediyesi’nin  her Perşembe 12.00 ‘de Demokrasi ve Özgürlükler Adası’na Valide Sultan Gemisi ile sefer başlattığını bugün Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen tarafından instagram hesabından paylaşıldı. Geziye katılmak için 4440875 numaralı telefondan kayıt yaptırmak gerekiyor.

Tüm okurlarıma sağlıklı bir Pazar diliyorum. 

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

Anket

ALTINBAŞ Kuyum
OPET

E-Bülten Aboneliği